Merak Edilenler

Bütün çocuklar doğuştan itibaren kendilerini geliştirmek için oyun oynar ve çevrelerini deneyimler. Montessori Felsefesinin temelinde çocuğun içsel olarak getirdiği öğrenme merakını ve isteğini desteklemek yatar. Çocuğun merakını onun bireysel ihtiyaçlarını dikkate alarak takip eden bir felsefe bütün çocuklar için uygulanabilirdir.
‍

Okul öncesi dönemindeki çocukların yeni bir dil öğrenmeleri onların iletişim becerilerini desteklemenin yanı sıra beyin gelişimlerini de destekler. Dil öğrenimi sırasında beynin iki lobununda aktif olarak kullanılması beyin gelişimini olumlu yönde etkiler. Günlük hayatlarının her anında İngilizce'ye yabancı öğretmenler tarafından maruz kalan çocuklar anadili gibi İngilizceyi öğrenebilmektedirler. Bu sebeple okul öncesi çağındaki çocuklar ikinci bir dili doğal ortamlarında çabasız  bir şekilde öğrenebilmektedirler.

Karma yaş grubu ile sınıflarda büyük olan çocuklar küçüklerine yardımcı olurlar ve küçüklerin ihtiyaç duyduğu konularda onlara öğretmenlik yaparlar. Büyük olan çocuklar küçüklerine liderlik yaparak hem kendi becerilerini geliştirirler hem de küçüklerine rol model olurlar. Küçük çocuklar ise büyüklerinden bilgiler öğrenirken motivasyonları artar ve daha ilgiyle süreçlere dahil olurlar. Montessori sınıflarında bütün çocuklar hem öğreten hem de öğrenen konumunda rol alırlar.

Bütün yemekler uzman aşçı tarafından okulumuzun yemekhanesinde pişirilmektedir. Haftalık olarak alınan sebze ve meyvelerin yanı sıra günlük olarak alınan et ve hindi servis edilmektedir. Menümüzde şekerli ürünler bulunmadığı gibi ikindi atıştırmalıklarında pekmez, hurma ve bal gibi tatlandırıcılarla yapılan ürünler çocuklarımıza sunulmaktadır. Çocuklarımız kendi yemeklerini kendileri servis ederken bedenlerine dair farkındalıkları gelişir ve açlık-tokluk hisleri, yemeklerin içindeki farklı tatlar üzerine odaklanmaları sağlanır.